Bir güzellik merakıdır gidiyor.
Herkes güzel olmak, alımlı görünmek, genç ve sağlıklı yaşamak istiyor.
Çok da iyi ediyor. Etrafımda şık ve güzel hanımlar, yakışıklı beyler
gördükçe içim pır pır ediyor. Mutlu oluyorum. Herkes bakımlı, şık ve güzel olsun
istiyorum.
Son yıllarda artan medikal
estetiklerden allah razı olsun. Artık, yaşa başa bakmadan herkes bir tarafına
bir şeyler yaptırıyor. Tabi kimin ehil ellerde, kimin acemiden çıktığını
anlayabilecek kadar da alternatif görmüş oluyoruz.
Bir dönem sağlık bakanlığı bir kurs
açmış, bundan yıllar önceden bahsediyorum tabii. İleriyi gören hekimler de, bu
medikal estetik kursuna katılmış. Sonra da branşı ne olursa olsun medikal
estetik hekimi oluvermişler. Her köşe başında bu kadar çok botox, dolgu yapan
doktor sayısının artması da bu sebepten diye düşünüyorum. Elbette kendilerini
geliştirmişlerdir ama yine de konunun uzmanında insan kendini daha güvende
hissediyor.
Güvendiğim kliniklerden biri olan
Cellest Klinik; gerek Dr. Tunç Tiryaki'nin, gerekse Dermatolog Betül Şengör'ün
başarıları ile benim gibi pek çok kadının ve hatta erkeğin güvenini ve
sempatisini kazanmış bir klinik.
Ameliyattan korkuyorsanız ya da
cildiniz henüz yüz gerdirecek sarkmadıysa Dermatoloji Uzmanı Dr. Betül
Şengör'ün marifetli elleriyle uyguladığı altın mikro iğneli radyofrekans ile 3
seansta yaşadığınız değişime inanamayacaksınız.
Nedir bu altın mikro iğneli
radyofrekans gençleşme şeysi diye soranlar için;
cildin kolajen ve elastik lif üretimini arttırarak germe
etkisi yaratan ve son dönemde çok tercih edilen bir yöntem olduğunu
söyleyebilirim. Bir kere ameliyata göre çok daha ucuz, ameliyatlık olmamak için
ilk deformasyonda uygulanabiliyor, bir türlü çözüm bulunamayan boyun
sarkmalarında çok işe yarıyor, leke - akne - yara izi gibi problemlerde çok
başarılı sonuçlar veriyor. Kırışıklık ve sarkmalardan bahsetmiyorum bile...
Daha
önce dermaroller yazımda,
cilde açılan ve kanal vazifesi gören mikro iğne deliklerinin ne kadar mucizevi
olduğunu belirtmiştim. Bu radyofrekans onun çok daha profesyonel versiyonu. 0,5
- 3,5 milimetreye kadar cilt altına
altın mikro iğnelerle tek seferde inebilen bu sistem, geçtiği bölgenin tamamına
radyofrekans enerjisi veriyor. İhtiyacınıza göre 20 ila 40 dakika süren
uygulamanın sonrasında kanama, morarma veya iğne izi olmuyor. Bazı özel
durumlarda 5 seanslık bir kür gerekse de, başarılı bir sonuç için aylık
periyodlarla toplam 3 seans yetiyor. Ertesi yıl 1 ya da 2 seans
uygulama, sonucun kalıcı olmasını sağlıyor. Her yaş grubuna güvenle
uygulanabilen altın mikro iğneli radyofrekans, PRP ile kombine
edildiğinde mükemmel sonuçlar veriyor Üstelik işlemden hemen sonra günlük
hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Hem işlem
bitiminde hem de aynı gece ve takip eden günlerde sürülmesi gereken kremlerin
önemli olduğunu vurgulamak gerekir. Zaten Dr. Betül hanım
da; yapılacak her uygulamanın bütünsel yaklaşıma gerek duyduğunu ve bu
nedenle kişinin ihtiyacının doğru belirlenmesi gerektiğini, istenirse ilave
edilecek diğer uygulamaların yapılması ile beraber altın iğneli
radyofrekans tedavisinden alınan sonucun başarısının artacağı gibi,
uygulamanın tekrar edilme gerekliliğinin de azalacağını söylüyor.
E o zaman ne diyoruz?
Güzel Kalın....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder