2010 yılında
cilt bakımı için sürekli gittiğim Yıldız Kızılcan’da tanıştığım dermoroller ile
yaklaşık 6 senedir seviyeli bir ilişkimiz var. Ben kendisine tutku ile bağlı
olsam da, kendisi duruşundan hiç ödün vermemiş, ilk günkü gibi karşımda dimdik
durmayı başarmıştır.
Genelde cilt
bakım uzmanları, dermotologlar ve medikal estetik hekimlerinin tedavi
süreçlerinde kullandığı dermoroller, doğru kullanıldığında vaad ettiği etkiyi
fazlasıyla veren bir alet.
Ben aldığımda
çok fazla marka alternatifi yoktu ve titanyum iğneli olan en iyisini seçmiş,
tanesine 120.- TL gibi bir rakam vermiştim.
1 mm ve 1,50 mm olmak üzere farklı uzunlukta 2 tane almıştım. 6 senedir
tepe tepe kullanıyorum, verdiğim parayı da kat kat çıkartmaya devam ediyorum.
O yıllarda
almış olmamın sebebi ise; botoksa ilk başladığım dönemlerdi, cildimde yeni yeni
lekelenmeler oluşmaya başlamıştı. Bir cilt bakım kürüne başlamış, her hafta
Erenköy’den Akatlar’a kür için gider olmuştum. Her seansta mutlaka dermoroller
uygulandığı için evde kendim yapmak istemiş ve sevgili Yıldız Hanım’ın
önerisiyle almaya karar vermiştim. İlk yıl son derece disiplinle kullanmış,
verdiği etkiden dolayı vazgeçememiştim. Hem botoks süremi uzatmış, hem cilt
lekeleri ve matlığına iyi gelmişti. Sonrasında bir sene kadar boşladım, 4
senedir seyrek aralıklarla tekrar düzenli kullanıyorum. Öncelikle şunu
belirtmemde fayda var, cildimde çok fazla güneş lekesi var. Yanaklarımda da
gözeneklerim oldukça büyük. Fakat dermoroller kullanmaya başladığımdan beri
lekelerim sadece güneş yüzünü gösterdiği zamanlar çıkıyor, gözeneklerim de yaz
aylarında büyüyor. Yaklaşık 1 aydır
tekrar haftalık düzenli kullanıma başladım ve etkileri kendini göstermeye
başladı bile. Eğer yılmaz, 8 ay kadar aynı düzende devam edersem cildim yine 18
yaşına hadi abartmayalım da 25 yaşına geri döner diye ümit ediyorum.
Dermoroller
faydalı olduğu kadar tehlikeli de. Çünkü, ehil ellerde, bilinçli kullanılması
gereken bir alet. Ergonomik bir sapın tuttuğu döner silindir başlık üzerinde
onlarca ince uçlu iğne var. İşlem sırasında bu iğneler cildinize battığı için
hem cildinizin hem de iğnelerin temiz olması en önemli konu.
Her
kullanımdan sonra dermorollerı bir dezenfektan yardımı ile temizlemek ve
kurulamak gerekiyor. Aynı şekilde
cildinizi de her işlemden sonra temizlemek çok önemli. Ben dermoroller’ı Ecolab dezenfektan ile
temizleyip kuruluyorum. Yüzümü ise serum fizyolojik su ile temizliyorum.
Üzerine de soda daha doğrusu maden suyu püskürtüyorum. Buzdolabından çıkarıp
uyguladığım bu sular, cildimdeki yangıyı almış oluyor.
Dermorollerın
çalışma prensibi aslında cildimiz içinde yer alan mekanizmayı harekete
geçirmek. Cilt yüzeyinde oluşan etkiye, cildin tepki vermesi. Yani kolajen,
büyüme hormonu gibi cildimizdeki aktif maddeler, dermorollerdan sonra koşa koşa
o bölgeye gelip, “burada ne oluyor, hadi tamir edelim” şeklinde güç birliği
yapıyorlar. Bu da cildin yenilenmesini hızlandırıyor.
Temiz ve
sakinleşmiş ciltte, yıldız şeklinde,
(resimde görebilirsiniz) dönen tamburu en az 4, en fazla 10 kez aynı yönde
ileri geri hareket ettiriyorsunuz. Önce hafif hafif bastırmadan, canınız tatlı
değilse biraz bastırarak uygulayabilirsiniz. Biraz karıncalanma, uyuşukluk,
kızarıklık gibi etkilerle karşılaşabilirsiniz ki bu çok normal, korkmayın. Eğer
acı eşiğiniz düşükse, cildinizi alıştırmak için önce hafifçe tüm cildinizde
gezdirebilir, buz küpleri ile cildinizi uyuşturabilir ya da anestezik bir krem
sürebilirsiniz. (uygulamadan hemen önce kremi temizlemelisiniz) Ben ilk günleri
hatırlamıyorum ama genelde acı hissetmiyorum. Sadece özel günlerde biraz
hassasiyet olabilir diye uygulama yapmıyorum.
Dönen tambur
üzerindeki ince iğne uçları ciltte mikro delikler açıyor. Bu delikler, cilt
altına giden kanal görevi görüyor. Aynı yer, 4 ile 10 kez arasında yapılırsa
yaklaşık santimetrekarede 350-400 mikro kanal açılmış oluyor. Bu sırada hasar
gören cilt için vücudun her noktasındaki kolajen hücreleri orayı onarmaya
geldiğinden cilt tazelenmiş ve yenilenmiş oluyor. Düzenli kullanım ile cildiniz
resmen yenileniyor. Ama ben bu açılan kanalları değerlendirmek için işlem
sonrası bir takım uygulamalar yapıyorum. Cilt 15- 20 dakika sonra bu kanalları
kapatıyor. Hazır kanal açılmışken cilt altınızı beslemek için 15 dakikalık
vaktiniz oluyor. Bu esnada ben, hyaluronic asit, peptid, büyüme hormonu, A ve D
vitamini içeren serumları sürüyorum. Cilt kanallarım açık olduğundan, sürülen
aktif maddenin etkisi % 40 oranında artırıyor ve 40 kat hızı emilmesini
sağlıyor. Her seferinde birini seçmenizi öneririm. Cilde çok yüklenmemek gerek
neticede.
Bir de
yüzünüzde açık yara, sivilce, akne gibi oluşumlar varsa asla kullanmamak
gerekiyor. Çünkü o açılan mikro kanallara bakteri transferi yapıyor ve
sivilceniz tüm yüzünüze yayılmış oluyor.
Gün içinde
uyguladıysam, o gün makyaj yapmıyorum ve güneşe çıkmıyorum. Hatta cildimi
yıkamıyorum bile. Genelde akşam yapıyorum ve kremleri sürdükten sonra yarım
saat sırt üstü yatıyorum. Bu ne kadar doğru bilmiyorum ama sırt üstü yatınca
yüzüme sürdüklerim nedense aşağıya doğru daha hızlı gidermiş gibi bir inancım
var J Ve mutlaka saat 22.00 civarı yapıyorum.
Bu da yine büyüme hormonunun gece 23.00 de aktive olduğunu bildiğimden etkiyi
daha fazla artırmak için bir inanç işte…
Peki tam
olarak ne işe yarıyor bu dermoroller diyorsanız, madde madde anlatayım
Hücre
yeniliyor, yaşlı ve kuru cildi tazeliyor
Üst deri
oluşumunu hızlandırıyor, ölü hücrelerin ciltten atılmasını kolaylaştırıyor.
(bununla ilgili detaylı yazımı okumak için………)
Yaşlanma ve
kırışıklık etkilerini azaltıyor, kolajen oluşumunu hızlandırıyor
Kan dolaşımını
artıyor
Sivilce ve
leke izlerini geçiriyor
Hücre
emilimini artırıyor
Selülit,
doğum lekesi, çatlak tedavilerine destek oluyor
Saç
yenilemede etki gösteriyor (özelikle saç döklümesi serumlarını kullanmadan önce
dermoroller çok işe yarıyor)
Renk açıyor
ve pigmentasyonu artırıyor
Metal
alerjisi olanlar
Tahriş olmuş
ya da enfeksiyon kapmış ciltler (mantar, egzama..vs)
Çocuklar ve
hayvanlarda asla kullanılmamalıdır
Bir de kişiye
özeldir, ne kadar dezenfekte etseniz de başkası ile asla paylaşmayın
Güzel kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder