Bu havalarda bir yaz ürünü gibi duran güneş koruyuculu ürünü anlatmak biraz tuhaf gibi dursa da, bence tam da bu havaların hatta karlı kışın bir ürünü olan Bioderma Hydrabio Eau de Soin SPF 30, çantanızdan eksik etmek istemeyeceğiniz bir ürün olacak.
Yaz
başında, çantaya atmalık, makyaj üzerine de uygulayabileceğim bir güneş
koruyucu arayışına girmiştim. Sprey şeklinde bir koruyucu ararken eczanede
karşıma çıkan Bioderma Hydrabio Eau de Soin SPF 30 ile karşılaştım. Termal su
ile nemlendirici arasında bir şey olduğunu ve eczacının çok da iyi
anlatamadığını düşünmeme rağmen almaya karar verdim.
Bioderma
Hydrabio Eau de Soin aslında cildi nemlendirmek ve güneşten korumak ana
amaçlarının dışında; makyajı sabitlerken, anti age bir bakım da yapıyor. Yani; ufacık
tefecik, içi dolu turşucuk durumları.
Ciltteki
nemi hapsederken, yaşlanma karşıtı bakım yapan, SPF 30 koruma faktörüyle güneş
ışınlarına karşı koruyan, makyajı cildinize zımbalayan bu şeffaf su, “UV
filtresi içeren mist” olarak, Bioderma tarafından geliştirilmiş ve türünde tek
olarak patentlenmiş bir ürün.
İlk
kullandığımda sevmedim. Çünkü gözüme kaçtı, makyajımı parlattı ve cildimi yağlandırdı
gibi geldi. Tabii yanlış kullanmışım. Kullanmak biraz zahmetli gibi dursa da,
aslında eğlenceli.
Bir kere kutuyu
çok iyi çalkalayıp, 20 santim uzaktan yüzünüze püskürtmeniz gerekiyor. Çok iyi
çalkalamak ve mesafe, bence en önemli püf noktası. Zaten içinde boncuk olduğu
için, çalkalamanın önemini anlıyorsunuz. Alın, yanaklar ve çeneye sıkmanız
öneriliyor. Boyun ve dekolte için de uygun. Kolunuzu öne uzatıp, en uzak mesafeden,
gözlerinizi kapatıp püskürtmeniz gerekiyor ki, yüzünüze eşit dağılsın. Çünkü
yakın mesafeden püskürttüğünüzde ürün yüzünüzde dağılmıyor. Ellerinizle
yaymadan kurumasını beklemeniz gerekiyor. Ben ilk kullandığımda yakın mesafeden
sıkıp, ellerimle yaymıştım. Ellerimi ve cildimi yağlandırmıştı. Yaz sıcağında
en nefret ettiğim şey parlamış bir cilttir. Bu nedenle bir köşeye atmıştım.
Sonra, rahat bir zamanında biraz daha inceleyip bir şans daha vermek istedim. O zaman anladım ki aradığım ürün buymuş.
Sabah,
güneş koruyuculu nemlendiricimi sürüp makyajımı yaptıktan sonra evden
çıkıyorum. Gün içinde ofisten çıkmadan yaklaşık yarım saat önce yüzüme
sıkıyorum. Uzaktan sıktığım için incecik
su partikülleri geniş bir alana yayılıyor ve kendi kendine kuruyor. Cildimin
nemlendiğini ve tazelendiğini hissediyordum. Özellikle yazın nemli ve sıcak
havada gerçekten makyajım akşam bile dağılmadan, yepyeni kalıyordu. Sonra
havalar soğudu, güneş etkisini azalttı. Nemlendirici olarak sonbahara uygun bir
ürün kullanmaya başladım. Üzerine de bu turşucuk ürünümü sıkıyorum. Gün boyu
makyajım dağılmadan, silinmeden cildimde taptaze kalıyor. Hem makyaj sabitleme
spreyi kullanmış oluyorum, hem de, yansımalı güneş ışınlarından cildimi
koruyup, nemlendiriyorum. Yani aslında kışın da vazgeçemeyeceğim bir ürün
oluverdi.
ilk kullandığım
günlerde bazen püskürtmede sıkıntı yaşadım. Spreyin ağzı tıkanmış gibi geldi. O
zaman da, aplikatörü çıkarıp ılık suya tuttum ve tıkanma açıldı. Ne kadar doğru
bir şey yaptım bilmiyorum ama kuruduktan sonra taktığım için, ürünün etkisine
bir zararı olduğunu düşünmüyorum.
Ben ürünü
sevdim mi, evet. İkinci kutuyu kullanıyorum. Olmasa da olur mu,
bence olur. Ama alışınca çok hoşunuza gittiği için bir alışkanlık yaratıyor.
Mesela çantamda olmadığı gün, kendimi huzursuz hissediyorum. Neden bu kadar
sevdiğimi bilmiyorum ama ürüne çok inandım. Yaz sıcağında, makyajımı sabitlemesi, sonbahar
güneşinde, güneşe karşı koruması, nemlendirmesi hoşuma gitti.
Makyajsız
da kullanabileceğiniz bu ürün herkes tarafından bir şansı hak ediyor bence.
Özellikle böyle oyuncaklı şeyleri sevenler için
Güzel kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder