İyi ki Doğdun Rebul


Meşhur lavanta kolonyası ile hafızalara kazınan Rebul 121. yaşını kutluyor. Osmanlı’dan günümüze kalan ender müesseselerden biri olan Rebul Eczanesi’nin laboratuvarında doğan Rebul, 62 ülkede satılan bir dünya markasına dönüşmenin haklı gururunu yaşıyor.
Fransız eczacı Jean Cesar Reboul, Osmanlı’nın son dönemlerinde geldiği İstanbul’a hayran kalıp mesleğini burada icra etmeye karar verdi. İstiklal Caddesi’ndeki görkemli yapılardan biri olan Rumeli Han’da 6 Ağustos 1895 günü "Grande Pharmacie Parisienne" (Büyük Paris Eczanesi) adıyla ilk eczanesini açtı.
Bir süre sonra adı Reboul tabelası altında hizmet veren eczanenin kaderi Cumhuriyet’in ilk eczacılardan Kemal Müderrisoğlu’nun çalışmaya başlamasıyla değişti. Eczaneyi devralan Müderrisoğlu, özellikle İstanbul beyefendilerinin vazgeçilmez kokusu haline gelen lavanta kolonyası ile adını duyurdu.
İstiklal Caddesi’nden yayılıp önce İstanbul’u, sonra tüm Türkiye’yi saran o koku bugün dünyanın 62 ülkesinde milyonlara ulaşan dev bir markaya dönüştü. Müderrisoğlu ailesinin eczane laboratuvarında temelini attığı Rebul, modern tesislerde üretilen kolonya, parfüm ve ev kokularının yanı sıra SPA, saç ve vücut bakım ürünlerinden oluşan geniş bir ürün gamına sahip. Rebul ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Kerim Müderrisoğlu, Atelier Rebul ürünleri ve butik mağazalarıyla adından söz ettiriyor.

120 yıl boyunca aynı yerde hizmet veren Rebul Eczanesi, geçen yıl bulunduğu bina otele dönüştürülünce taşınmak zorunda kaldı. Rebul Eczanesi, Bağdat Caddesi’ndeki yeni yerinde Kemal Müderrisoğlu’nun en küçük oğlu Mehmet Müderrisoğlu’nun yönetiminde hizmet vermeye devam ediyor. Rebul’un son 50 yıllına imzasını atan Mehmet Müderrioğlu, Rebul Eczanesi açıldığında henüz Henry Ford’un otomobili keşif etmediğini ve Marconi’nin telgrafı bulmadığını hatırlatıyor. 62 ülkede satılan Rebul, 121. yaşını % 21 indirimle kutluyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder